Söğüt

 Bu şehir ayaklarının altından kayıp gidiyor. Hep ait değilmiş gibi hissetmekten diyorum. Ait olmamak yetmezmiş gibi hiçbir şeye sahip de olamıyorsun. Seninle doğmayan ve seninle toprağın altına giremeyen hiçbir şeye ait ya da sahip değilsin işte.

  Bazı şeyler böyleymiş meğersem. Sen dokundum sanmışsın hepsi sanrıymış. Sen iyi geldim sanmışsın ama etkin bir parça pamuğun yere düştüğünde çıkardığı ses kadarmış. Sen kapı kapı yemek dağıtmışsın, afiyetle yemişler ama kimse eline sağlık dememiş. Kimse 'adın nedir' sormamış, tarif nereden dememiş. Son günlerde neler yaptığını, nasıl olacağını merak da etmemiş. 

  İnsanlarla beraber olmaya doyamadığın günlerden geriye yiyip de gelişlerin kalmış. Adın silinmiş, emeklerin desen yerle bir. Kibritleri almışlar da sana kutusunu bırakmışlar gibi hissetmelerinin sonu gelmeyecek anla artık. Anla ve derin bir nefes verir gibi üfle de söndür kendini. Kül olup gitmene göz yumma n'olur; sana bir yudum su vermeyecekler bak.

  "Gide gide bir söğüde dayandın."

  Ne de güzel söylemişler.

  Sahi, ne olacaksın böyle?..

  Soruyorsun; aynaya bakarak.



Yorumlar