Şükretmenin bir anlamı olduğu zamanlarda, uzun uzun bakıp varlığına şükrettiğim duvarlar, ne zaman yıkılsam? sorusuyla üstüme üstüme geliyor. An geliyor yalnızca duvar ve ben kalıyorum geriye. O da umudunu kesmiş lakin; sıvaları dökülmüş, dediğim gibi; şükretmenin bir anlamı yok. Bir anlamım yok. Tanrısız bir din gibiyim.
Bugün camdan dışarı baktım ve sokağın görünmeyen kısmına küfrettim. Biraz uzandım, biraz kitap okudum. Bolca düşündüm, düşünürken canım yandı. Tadım yoktu, biliyordum. Kaynama noktasında ocaktan alınmış ve içi pişmemiş et gibiyim. Neden bilmiyorum, yani evet, her şey yolunda ama sanki yol yanlış.
Yaşı tutmayan illegal bir bencillik otostop çekiyor o yolda.
İçim kupkuru. Tüm gülüşler, tüm korkular ve geri kalan yegane duygular terk-i diyar eylediler sanki ben bilmiyorken. Ya da daha kötüsü; ben fark etmiyorken. Sadece öfke ile evcilik oynuyor gibiyim, kendi kendini doğuran bir öfke ile panik odasına tıkılı kaldım sanki.
Kelimeler, bana yardım edin!
Bugün camdan dışarı baktım ve sokağın görünmeyen kısmına küfrettim. Biraz uzandım, biraz kitap okudum. Bolca düşündüm, düşünürken canım yandı. Tadım yoktu, biliyordum. Kaynama noktasında ocaktan alınmış ve içi pişmemiş et gibiyim. Neden bilmiyorum, yani evet, her şey yolunda ama sanki yol yanlış.
Yaşı tutmayan illegal bir bencillik otostop çekiyor o yolda.
İçim kupkuru. Tüm gülüşler, tüm korkular ve geri kalan yegane duygular terk-i diyar eylediler sanki ben bilmiyorken. Ya da daha kötüsü; ben fark etmiyorken. Sadece öfke ile evcilik oynuyor gibiyim, kendi kendini doğuran bir öfke ile panik odasına tıkılı kaldım sanki.
Kelimeler, bana yardım edin!
Yorumlar
Yorum Gönder