Nefeslenerek koşmaya çalışmaktan ciğerlerim iltihaplandı. Kendi acılarıma olmamış süsü vermek de bir süre sonra morgun içinde kendini avutmaya benziyor tabii, kendi içimdeki cesetlerle dansettim durdum durmadan. Kendi vicdanını kendi ellerinde yine kendin eritirken ben boşluklardan boşluklara savruldum. Bir bütünlüğe tutunabilmek umuduyla her arayışımın sonu yine sende bitti ama nafile, sonunu bile bile sanki aynı masalı altını çize çize okudum. Ellerimin yetersiz geldiği yerlerde süründüm sana gidebilmek için. Neden gelmeye üşendin bana?
Bir insan neden kendi bahçesinde açan çiçekleri soldurur bunun cevabını aradım durdum, hem kendimde hem de sende. Art arda ateş ettim aynaya şarjör boşalıncaya değin ve daha önemlisi kendi çirkinliğimi göremeyinceye kadar. Bir insan kaç kez ölebilir nefes alıyorken?
Raflarımda yer bırakmadın. Sağlam bastığım bu zemin çatlamaya başlıyor şimdi, tutamıyorum. Ellerimi bileklerinden kesmiştin ya hani bir zaman, o son bıçak darbesi öldürmemişti beni ama yaşamayı da bırakmıştım işte. Oturduğumuz her masadan halledilemeyen sorunlarla birlikte çoğalarak kalktık. Ben her masadan ortaya ciğerimi bırakarak ayrıldım.
Nice kadehleri devirdik birlikte, bilirsin.
O son rakıyı içmeyecektik.
Bir insan neden kendi bahçesinde açan çiçekleri soldurur bunun cevabını aradım durdum, hem kendimde hem de sende. Art arda ateş ettim aynaya şarjör boşalıncaya değin ve daha önemlisi kendi çirkinliğimi göremeyinceye kadar. Bir insan kaç kez ölebilir nefes alıyorken?
Raflarımda yer bırakmadın. Sağlam bastığım bu zemin çatlamaya başlıyor şimdi, tutamıyorum. Ellerimi bileklerinden kesmiştin ya hani bir zaman, o son bıçak darbesi öldürmemişti beni ama yaşamayı da bırakmıştım işte. Oturduğumuz her masadan halledilemeyen sorunlarla birlikte çoğalarak kalktık. Ben her masadan ortaya ciğerimi bırakarak ayrıldım.
Nice kadehleri devirdik birlikte, bilirsin.
O son rakıyı içmeyecektik.
Yorumlar
Yorum Gönder