Beyaz senin yüzün,
Bakarken her şeyi hayal edebileceğim bir sayfa,
Yazabileceğim, silebileceğim, kendi imzamı atabileceğim,
Tertemiz, dokunulmamış ve duru,
Bir beyaz tonu,
beyazın bin bir tonu.
Lacivert senin boynun,
Gecenin en huzurlu tonu, en serini ve sessizi,
Uzay boşluğunun genişliğinde savrulur gibi,
Düşmeden, acele etmeden, korkmadan, konuşmadan,
Bir lacivert tonu,
lacivertin bin bir tonu.
Kırmızı senin göğüs kafesin,
Ellerimi gezdirdiğimde yakacak bir alev kıvılcımı,
Sıcak, parlak, karanlığa ışık yakan,
Bir ev, soğuk kış gecelerinde sığınılan,
Bir kırmızı tonu,
kırmızının bin bir tonu.
Saydam senin ellerin,
Dokunduğu her yeri sükunetle sarar, kavrar,
Nefes aldırır, hayatta hissettirir, diriltir,
Tüm yaralarıma merhem, tüm acılarıma bir kaşık su; boğan,
Tonsuz bir saydam,
Ama sonsuzluğun bir tonu.
Bakarken her şeyi hayal edebileceğim bir sayfa,
Yazabileceğim, silebileceğim, kendi imzamı atabileceğim,
Tertemiz, dokunulmamış ve duru,
Bir beyaz tonu,
beyazın bin bir tonu.
Lacivert senin boynun,
Gecenin en huzurlu tonu, en serini ve sessizi,
Uzay boşluğunun genişliğinde savrulur gibi,
Düşmeden, acele etmeden, korkmadan, konuşmadan,
Bir lacivert tonu,
lacivertin bin bir tonu.
Kırmızı senin göğüs kafesin,
Ellerimi gezdirdiğimde yakacak bir alev kıvılcımı,
Sıcak, parlak, karanlığa ışık yakan,
Bir ev, soğuk kış gecelerinde sığınılan,
Bir kırmızı tonu,
kırmızının bin bir tonu.
Saydam senin ellerin,
Dokunduğu her yeri sükunetle sarar, kavrar,
Nefes aldırır, hayatta hissettirir, diriltir,
Tüm yaralarıma merhem, tüm acılarıma bir kaşık su; boğan,
Tonsuz bir saydam,
Ama sonsuzluğun bir tonu.
Yorumlar
Yorum Gönder