Trajikomik sanrılar

Artık sana yazmayı bırakıyorum. Elimde ne kelimeler kaldı ne de noktalama işaretleri. Avucumdaki son noktanın anlamlı bir cümleyi bitirebilecek cesareti yok. O noktayı nereye koymam gerektiğini unuttum uzun zaman önce.

Ama yine de seninle ilgili hemen her şeyi hatırlıyorum. En özel anımızdan en saçma ayrıntıya kadar her şeyi hem de. Bu sana hem komik gelebilir hem de gereksiz. Ama sen dinle.

Kullandığın kremin kapağını kapatmazdın mesela. Ben sana kremin kuruyup telef olacağını anlatırdım her defasında ve sen her defasında haklı olduğumu söylerdin. Ama yine de kapamazdın. Bu bana hem sinir bozucu hem de komik gelirdi. Artık sadece sinir bozucu geliyor.

Saç kremini nasıl kullanacağını bilmezdin. Ben sana ayrıntılı bir şekilde nasıl kullanman gerektiğini anlatırdım her defasında ve sen her defasında anladığını söylerdin. Sonra kullanmamak üzere koyardın bir köşeye ve o pahalı saç kremi unutulup giderdi. Bu bana hem tuhaf hem de komik gelirdi. Artık sadece tuhaf geliyor.

Aldığın ayakkabıları çok kötü kullanır ve ayda bir ayakkabı almak zorunda kalırdın. Ben sana yüzlerce lira verdiğin o güzelim ayakkabılara daha özenli davranman gerektiğini anlatırdım her defasında ve sen her defasında bana katıldığını söylerdin. Ama bir hafta sonra ayakkabının kenarını yırtardın. Bu bana hem üzücü hem de komik gelirdi. Artık sadece üzücü geliyor.

Paranı sürekli kotunun cebinde taşıdığın için bazen paranı yere düşürürdün. Ben sana evinde onlarca cüzdan olduğunu, paranı cüzdanında taşıman halinde böyle bir talihsizlik yaşanmayacağını anlatırdım her defasında ve sen her defasında çok doğru bir noktaya değindiğimi söylerdin. Ama paranı cebinde taşımaya devam ederdin. Bu bana hem duyarsızca hem de komik gelirdi. Artık sadece duyarsızca geliyor.

Seninle ilgili hemen her şeyi hatırlıyorum.
Bu bana hem komik gelirdi hem de çok özel.
Artık sadece komik geliyor.


Yorumlar