Kül edilenler

En çok "nasılsa yanımda" diyip üzerken kül ettiğiniz insanların beddualarıyla yaşayacaksınız, yaşamak denirse. Üzerken kül ettiyseniz birilerini eğer, bu yazım sizlere. Söyleyeceklerimi çok iyi anlayacaksınız.

Üzülürken kül olanlardansanız da, beni zaten anlamışsınız demektir.

Hadi o zaman, sabah olmadan başlayalım.

Elinize verilen her şeyi avuçlarınızda un ufak ettiniz, kalp de dahil. Size verilen en ufak duygu kırıntısını silkelediniz hayatınızdan,sanki haddinizeymiş gibi. İnsanı en çok beğenilmeyen duyguları yoruyor, yoruldukça da hırçınlaşıyor insan haliyle. İştahı kesiliyor sonra, sonra uykuları kaçıyor. Ama öyle normal uyku kaçması değil;yataktan kaldırıp bir sigara yaktıran bir uyku kaçması.

Elinizdeki insanları kendi içlerine döndürdünüz, hem de dolu doluya. "Boşu boşuna bari olsaydı" dedirttiğiniz günler oldu, işte o günlerden birinde aynalara şikayet ettirdiniz kendinizi. Boşu boşuna değildi yapılan hiçbir şey, her şey tam da dolu dolunaydı. Bu mevzu boşverilemiyor. Bu mevzu boşa koysan dolmuyor, doluya koymak istesen zaten başlı başına başka bir mevzu oluveriyor.

Elinizdeki bütün kartları zeminsiz bir yapıya yatırdınız. Sevincinize ortak, üzüntünüze destek olan her şeyi ve herkesi harcadınız, bir göz kırpma süresince yaktınız, yırttınız, çizdiniz, bozdunuz ve diğer bütün yıkıcı fiillerle seviştiniz. Ardınıza bakmadınız ve gece evinize gittiğinizde "ne unuttum"diye düşünmeden rahatça uyudunuz. Vicdanınız çöp olmuş,bu mesafeden dahi kokuyor; onu anladık. Anlayamadığımız tek şey şerefsizlikler arşivinizle nasıl olup da övündüğünüz.

Elinizdeki bütün ve tek hazineyi yine kendi ellerinizle siz boğdunuz.

Bu andan sonraki bütün zamanlarda, güneşi doğuramayan geceler geçirmeniz dileklerimizle.






Yorumlar