Çürüklerim ve çürüyen diğer mevzular

Tutamadığın sözler için sana kırgın gibiyim. Tutamadıkların listesine ekledin mi bunu inan bilmiyorum ama insan başladığı işi bitirmelidir, sana bunun güvencesini verebilirim. Sana hemen her şeyin güvencesini verebilirdim, bu çok delice. Verdim de, hem de en yalnız hissettiğin anlarda. İnsan en yalnız hissettiği zamanlarda çoğalmak istiyor, kendimden biliyorum. Kendimi sana kattım, kattım da seni çoğaltamadım gibi.

Sana yüklediğim bütün anlamlar birer birer silindi gibi. Sıcacık bir evde seni düşünürken dışarıdaki soğuk hava yüzünden buğulanan cama gerek olmamasına rağmen hoh'layıp, adını yazıp, ev soğuduğunda buğudaki adının silinmesine çok benziyor bu. Yaklaşıp baksam, kirli yüzeyde kalan harfleri seçer gibiyim, ama bunu yapmaya devam etmek, her gün daha da güçleşiyor gibi.

Günlüğüme yazdığım son anımızı anca anımsıyor gibiyim. Pembe tükenmez kalemle yazılmış her bir cümleyi ağlayarak okudum. Bu çok tuhaf çünkü pembe renginden hiç haz etmem. Buna rağmen neden bu rengi seçtiğimin cevabı bile biraz sende biraz da bende gizli. Düşünsen anlarsın ama derin düşüncelere dalabilen bir insan değilsin, ne yazık. Yazık çünkü her zaman beni en derininde sakladığını söylerdin. Beni derinlerden yüzeye çıkarıp işlemedin, bu yüzden bütün varlığım artık paslanıp gidiyor gibi.

Gibi olmaların sonu gelmiyor gibi.
Herhangi bir şeyden emin olmayı bıraktım; gibilerin sonunun gelmemesi de bu yüzden gibi.

Ben artık kendime çok yabancı gibiyim,
Kendi içimde, kendi kendime çürüyor gibiyim.


Yorumlar