O
günün uğursuz sabahının uğultusundayım.
Canavar
binaların tepesinden atlıyorum
Kahraman
adımlarım trafikte yitip gidiyor.
Karşıdan
karşıya geçerken duraksıyorsun;
Sana
selam verdi manavın biri şimdi.
Elini
saçlarının arasından geçiriyorsun,
Ben
de kendimden geçiyorum.
Bir
sokak köpeğini sevdin az önce; biliyorum.
Elini
pantolonun kenarına sürtüp, devam ediyorsun.
Esen
rüzgara karşı kapıyorsun fermuarını,
Ceketinin
yakaları ensene siper oldu tam da şimdi,
Ben
ise ense kökümden kuyruk sokumuma dek
Paramparça
bir bütünüm.
Seninle
bir şehre gitmek isterdim,
Caddeleri
sarışın kaldırım taşlarıyla bezeli;
Biraz
da balıkçı ağlarıyla süslenmiş olsun.
Denize
kıyısı olan banklarda uyuyan
Sarhoş
insanların üstü eski montlarla örtülü.
Bir
şehir ki gidişi var dönüşü muamma,
Tarihi
geçmiş, esmer afişlerle dolu ara sokaklarından
Siyah
bir kedi geçiyor şimdi; saçını tut.
Bana
ait olan parçanı yere düşürüyorum;
Tiz
bir sesle kırılıyor ucuz plastik.
Yorumlar
Yorum Gönder