Aynalara baka kendini kendine şikayet ediyor insan delirir gibi. İçimi paramparça edip bırakan bazı mevzular var, o mevzularla başa çıkamayacak kadar küçük hissettim kendimi çoğu zaman. Küçücük bir kıza dönüştüm; zamanında büyük bir korkusuzlukla deldiğim tüm dağlar başıma yıkıldı. Bir enkazın içinden yazıyorum.
"Zamanla geçecek" dediler. "Zamanla her şey daha güzel olacak." Her günün bir öncekinden de zor olduğunu ah bir bilseler. Yanağımda kalan avuç içinin izlerini kaç kez tırnaklarımla kazımaya çalıştığımı, dokunduğu her bir saç telimi duşta nasıl da yolduğumu bilseler zamanın tek etkisinin deliliğe giden bir yol olduğunu ah nasıl da farkederler.
Her gün daha da çok kimsesizleşmek nedir bilir misin bilmem. Bilmediğim çok konu vardı sonradan bildim. Seni bildim, insanları bildim, hayatı bildim. Kendimi hep sonraki sıraya koymuştum; en sonunda kendimi de bildim bu çok tuhaf bi tecrübeydi. Geceleri uyurken ağladığımı başkasından duydum diğer şeyleri duyduğum gibi. Geceleri uyurken ağlamanın huzursuzluğunu ancak bir insanı 'tanımak' ve 'bilmek' arasındaki farkı bilenler bilir.
Kan kusan yaralarımın hangi birisine bastıracağımı şaşırdım bana ne yaptın? Neden beni hiçliğin ortasında bıraktın, neden kurda kuşa yem ettin? Lanet olsun dediğim bütün zincirlerimi kırdırttın bana neden? Hesabını veremediğin konuları geç ve orda dur. Ah nasıl da isterdim ömrümün sonuna kadar orda durmanı, anlayana.
Tüm galaksiyi ellerinde tutardın. Bütün yıldızlar birer birer kirpiklerine asılı kalmıştı; her ağladığında süpernovalar yaratırdı ciğerimde, derinlerimde bir yerlerde. Bütün gezegenler avuçlarındaydı; ne zaman yanaklarımı okşasan yönergem doğrulurdu.
Tanıdığını sandığı bir adamı bildi sonra bu beden; sonrasını sorarsan zaten iflas.
"Zamanla geçecek" dediler. "Zamanla her şey daha güzel olacak." Her günün bir öncekinden de zor olduğunu ah bir bilseler. Yanağımda kalan avuç içinin izlerini kaç kez tırnaklarımla kazımaya çalıştığımı, dokunduğu her bir saç telimi duşta nasıl da yolduğumu bilseler zamanın tek etkisinin deliliğe giden bir yol olduğunu ah nasıl da farkederler.
Her gün daha da çok kimsesizleşmek nedir bilir misin bilmem. Bilmediğim çok konu vardı sonradan bildim. Seni bildim, insanları bildim, hayatı bildim. Kendimi hep sonraki sıraya koymuştum; en sonunda kendimi de bildim bu çok tuhaf bi tecrübeydi. Geceleri uyurken ağladığımı başkasından duydum diğer şeyleri duyduğum gibi. Geceleri uyurken ağlamanın huzursuzluğunu ancak bir insanı 'tanımak' ve 'bilmek' arasındaki farkı bilenler bilir.
Kan kusan yaralarımın hangi birisine bastıracağımı şaşırdım bana ne yaptın? Neden beni hiçliğin ortasında bıraktın, neden kurda kuşa yem ettin? Lanet olsun dediğim bütün zincirlerimi kırdırttın bana neden? Hesabını veremediğin konuları geç ve orda dur. Ah nasıl da isterdim ömrümün sonuna kadar orda durmanı, anlayana.
Tüm galaksiyi ellerinde tutardın. Bütün yıldızlar birer birer kirpiklerine asılı kalmıştı; her ağladığında süpernovalar yaratırdı ciğerimde, derinlerimde bir yerlerde. Bütün gezegenler avuçlarındaydı; ne zaman yanaklarımı okşasan yönergem doğrulurdu.
Tanıdığını sandığı bir adamı bildi sonra bu beden; sonrasını sorarsan zaten iflas.
Yorumlar
Yorum Gönder