Oturduğum yerden kalkasım gelmiyor son günlerde. Almışlar da çamaşır ipine sermişler sonra da unutmuşlar gibi. Biraz buruşmuş ve çokça solgun.
Bardağımı kavrayan parmaklarıma baktım bugün. Tırnaklarım yenmiş ve küt. En son ne zaman aynaya baktım inan hatırlamiyorum. Gözlerimde kendi gözlerini göreceğimin korkusu beni geceleri uyutmuyor. Çok rahatsızım ve çok hastayım.
Sandalyeye oturdum bugün ve dümdüz duvara baktım. En iyi yapabildiğim şey buymuş gibime geliyor çünkü senden sonra kendime ne inancım kaldı ne de başka işe yarar bir insanî huy. Boğazımdan içeri beş yüz santigrat derecelik sular boşaltılıyor her sabah 4te ama yine de kupkuru bir damakla uyanıyorum. Ağlayamayacak kadar büyük bir boşluk içindeyim ve geceleri her şey daha zor bunu herkes bilir. Her gece daha da zorlaşıyor dayanma katsayım milyonlara ulaştı bak.
Ölümünü izlemek isterdim. Belki bendeki bitişin ancak böyle gerçekleşir. Ölümünü izlemek isterdim ve biliyorum bana elini uzatsaydın hepsi yenmiş tırnaklarimi hatirlayip beğenmezsin endişesiyle elini bile tutamazdım.
Bu yere daha önceleri de pek çok kez geldim. Her gün yeniden doğup aynı acılarla yeniden ölüyorum ben senin ağzını açmaya hakkın bile yok. Ben ağlarken bile sesim çıkmasın diye dişlerimi birbirine kenetliyorum bu yüzden sen de konuşmayacaksın.
Söz ver bana, sonsuza dek sus.
Bardağımı kavrayan parmaklarıma baktım bugün. Tırnaklarım yenmiş ve küt. En son ne zaman aynaya baktım inan hatırlamiyorum. Gözlerimde kendi gözlerini göreceğimin korkusu beni geceleri uyutmuyor. Çok rahatsızım ve çok hastayım.
Sandalyeye oturdum bugün ve dümdüz duvara baktım. En iyi yapabildiğim şey buymuş gibime geliyor çünkü senden sonra kendime ne inancım kaldı ne de başka işe yarar bir insanî huy. Boğazımdan içeri beş yüz santigrat derecelik sular boşaltılıyor her sabah 4te ama yine de kupkuru bir damakla uyanıyorum. Ağlayamayacak kadar büyük bir boşluk içindeyim ve geceleri her şey daha zor bunu herkes bilir. Her gece daha da zorlaşıyor dayanma katsayım milyonlara ulaştı bak.
Ölümünü izlemek isterdim. Belki bendeki bitişin ancak böyle gerçekleşir. Ölümünü izlemek isterdim ve biliyorum bana elini uzatsaydın hepsi yenmiş tırnaklarimi hatirlayip beğenmezsin endişesiyle elini bile tutamazdım.
Bu yere daha önceleri de pek çok kez geldim. Her gün yeniden doğup aynı acılarla yeniden ölüyorum ben senin ağzını açmaya hakkın bile yok. Ben ağlarken bile sesim çıkmasın diye dişlerimi birbirine kenetliyorum bu yüzden sen de konuşmayacaksın.
Söz ver bana, sonsuza dek sus.
Yorumlar
Yorum Gönder