Yazılma mecburiyeti hisseden kelimeler

Geceye bırakılan inlemelerle dolu aklımın her odası. Ciğerlerim söyleyemediklerimle sıkışıyor göğüs kafesimin içinde. Kendimi dört duvarlı boş bir odaya kapasam, diyorum bazen, kapasam da yüzleşsem kendi korkaklığımla. Bir cesetle uyuyup uyanmalarım yüzünden her gün duş alma ihtiyacı hiasediyorum ve her gece kendi kabuslarımda attığım çığlıklar yüzünden kendimi uyandırıyorum. Sen bilmezsin, en kötüsünü henüz yaşamamış olanlar gibi sen de bihabersindir içimde yaşatılan depremlerden. Pek çok organımı iflas ettirdi ah o sen yankılı depremler. Bir cambaz gibi hissetmelerimin sonu gelmiyor nedeni ortada; bir uçtan bir uca giderken hissedilen düşme korkusu. Beni en yüksek noktalardan aşağı fırlatıp tutmadın sen sevgilim. Sana adanmış tüm gülümsemelerimin ağızlarını kestin ya sen hani, hatırlarsın. Sıkılı dişlerle uyandırdın ya sen beni her gece saat beşe yeni geliyorken.

Tek nefeste konuşmak gibi tek gözyaşının çeneye ulaşma süresinde yazdım her şeyi, çok acı verdi.

Umarım tek nefeste biter bu cesedin korkuları.

Yorumlar