Bu şehir viraneye dönüştü. Ne tarafa baksam aynı resim, ne tarafa dönsem aynı acıtan his. Bir delilik sarmaya başlıyor dört bir yanımı ne zaman bir kaldırım taşına rastlasam, ne zaman bir ağaç köküne otursam. Bir ıslaklık soğutuyor rüzgardan kurumuş yanaklarımı tüm arsızlığıyla, bir kuruluk yakıyor yağmurdan ıslanmış saçlarımı.
Hiç tanımamışım gibi hissettiren birtakım olgularla uyuyup uyanmak kendimi asmama yeter odanın çıplak ampulune, zamanında gözlerimi kırpmadan dakikalarca bakmaya mecbur bırakıldığım o ampule.
Har vurup harman savuruldum. Bana mısın diyemediklerinden sorumlusun dibine kadar. Yapılan tüm düşüncesizliklere eyvallahlarımın sonu gelmiyor, peki nereye kadar? Yine de soruyor insan kendine, biz bu hikayenin neresindeyiz diye?
Bu kez anladım, dediğim her seferinde dikkat eksikliğinden sınıfta kaldım. Kartonlardan yapılma mutluluklarım fırtınada havalarda kaldı da yırtıldı. Üstümdeki bu hükümsüzlüğün nedeni bende yok. Üstümdeki bu yabancılık hissinin açıklaması sende mevcut, iyi düşün.
Parçalandım da duruldum.
Hayattan bahsetmenin manası yok.
Kuşları sorarsan, çoktan kırıldı kanatları.
Hiç tanımamışım gibi hissettiren birtakım olgularla uyuyup uyanmak kendimi asmama yeter odanın çıplak ampulune, zamanında gözlerimi kırpmadan dakikalarca bakmaya mecbur bırakıldığım o ampule.
Har vurup harman savuruldum. Bana mısın diyemediklerinden sorumlusun dibine kadar. Yapılan tüm düşüncesizliklere eyvallahlarımın sonu gelmiyor, peki nereye kadar? Yine de soruyor insan kendine, biz bu hikayenin neresindeyiz diye?
Bu kez anladım, dediğim her seferinde dikkat eksikliğinden sınıfta kaldım. Kartonlardan yapılma mutluluklarım fırtınada havalarda kaldı da yırtıldı. Üstümdeki bu hükümsüzlüğün nedeni bende yok. Üstümdeki bu yabancılık hissinin açıklaması sende mevcut, iyi düşün.
Parçalandım da duruldum.
Hayattan bahsetmenin manası yok.
Kuşları sorarsan, çoktan kırıldı kanatları.
Yorumlar
Yorum Gönder