Yolunmuş saçlar ve dökülmüş kirpikler.
Bir daha hiç uzamayacakmışçasına
Bir daha hiç çıkmayacakmışçasına.
Bir yalnızlık ne kadar dokunur içe
Ve bir uyku kaç şiddetinde sarsar
Bir beyni ve de bir yüreği?
Her bir omura adanmış yorgunluklar
Omuzlara dayanmış birtakım pişmanlıklar
Her duvar bir diğerinden daha soğuk
Her rüzgar ıslığı neden ürpertir bir insanı bilemem
Tüm kopukluklar burada; bu paragrafta
Bir yasemin kokusu burun direğimi kırıyor
Tüm acımasızlığıyla.
Uzanamadığım bir et daha var
Benim tek ettiğim nankörlük miyav da miyav.
Avcumun içindeki tüm çizgiler nasıl da kayıp,
Nasıl da yok.
Bir yokluk ancak bu denli kayıp
Ancak bu denli sabırsız.
Bir çift güzel söze hasret
Güzel sözler varolmaya hasret.
Ben kendime sürgün kendime haset;
Ben bir kendime görünmez.
Bir ben kendime yabancı.
Bir gül düşüyor yere.
Her yer kırmızıya bulanıyor.
Bir kırmızı hiç bu denli soluk olmamıştır.
Bir daha hiç uzamayacakmışçasına
Bir daha hiç çıkmayacakmışçasına.
Bir yalnızlık ne kadar dokunur içe
Ve bir uyku kaç şiddetinde sarsar
Bir beyni ve de bir yüreği?
Her bir omura adanmış yorgunluklar
Omuzlara dayanmış birtakım pişmanlıklar
Her duvar bir diğerinden daha soğuk
Her rüzgar ıslığı neden ürpertir bir insanı bilemem
Tüm kopukluklar burada; bu paragrafta
Bir yasemin kokusu burun direğimi kırıyor
Tüm acımasızlığıyla.
Uzanamadığım bir et daha var
Benim tek ettiğim nankörlük miyav da miyav.
Avcumun içindeki tüm çizgiler nasıl da kayıp,
Nasıl da yok.
Bir yokluk ancak bu denli kayıp
Ancak bu denli sabırsız.
Bir çift güzel söze hasret
Güzel sözler varolmaya hasret.
Ben kendime sürgün kendime haset;
Ben bir kendime görünmez.
Bir ben kendime yabancı.
Bir gül düşüyor yere.
Her yer kırmızıya bulanıyor.
Bir kırmızı hiç bu denli soluk olmamıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder