Yemin ve diğer acı faktörler

Düzgün bir tat kalmasını bırak en acısından bir yanık damağımda kol gezmekte. Her saniye binbir çeşit ölümle pazarlık yapmaya çalışmakla çarşıdan sağlamından bir halat almak arasında gidip gelirken ayak tabanlarım kurudu gitti. Bu çatlakların sorumlusu yok da var; var da yok. Hangisi daha kötü? İşte bunun cevabı tüm sorularımı boğar tek kaşık suda hem de.

Nefes almaya çalışırken sıkışan ciğerler hiç adil değil. Adil olmayan her şey gözlerimin önünde birbirlerinin ensesine tokat atıyorlar, sanki bu komikmiş gibi. Sanki komik olsa gülecekmişim gibi, gülünce geçecekmiş gibi. Geçen hiç bir b.k olmadığı gibi uyuyunca bir şeylerin geçtiğini düşünen kim varsa hepsini uykusunda boğazlamak istiyorum, bu çok delice. Geçen tek şey duraksız yollardan sert virajlar alan otobüsler.

Birden çöken karanlığının altındaki çırpınışlarıma sen seyirci kalırken her bir kaburgana verdiğin sözleri kazımaya ant içtim. Bu bedende biriken hiç bir duygunun unutulmayacağı gerçeğinin yankısı aklının odalarına çarpıp sana çığlıklar attırırken orada olacağım.

Avuntularım bugün terk etti beni. Merhametim topladı çantasını ve bir elveda bile etmeden çarptı kapıyı gitti. Sevgi kırıntılarım toparlanıp büyük bir içerlemeye dönüşürken sessiz çığlığım kalp kapakçıklarımı basınçla parçaladı. Vicdanım son bir tokatla yüzümü kızarttıktan sonra döndü bana ve dedi ki: artık ben yokum.

İnsaniyetimden geriye ufak da olsa bir parça kaldıysa, sen kan kaybıyla can çekişirken suratına tükürecek, bu da burada yazılı kalsın.

Yeminime dokun ve kelimelerimdeki hakiki dürüstlük tenini kesmeye başlasın.

Yorumlar