Üç maymunu oynama sanatı

Çok fazla çabalamaktan ölecekmişiz gibi bir gün. Benim çabam burnuma dayandı, artık nefes alamıyorum. Keşke üzgün olsaydım ama en çok kızgınım. Anlamamazlıktan gelirken siz birilerini ben kendi parmaklarımla göz çukurlarımı karıştırdım defalarca sayamam sayısını artık. Giden duygular deseniz zaten haddi hesabı yok. İçime attıklarımla doydum ben zamanında hiç açlık hissetmeden hem de. Soğuk bir duvara dönük uyumanın acısını yalnızca artık arkasında neler bıraktığını umursamayanlar bilir.

Doğru saydığım kararlarımın hepsini yanlış kişilerın masasına meze diye sundum. Zira bu sebeple kendimi affedemiyorum ve yine bu sebeple her gün kabuslarımdan ağlayarak uyanıyorum. Kendi kötülüklerimin tek kaynağı olarak yine kendimi kabul edeli bir kaç yıl oluyor. O zamandan bugüne varana dek geçen günlerimin hakkı derseniz zaten helal değil kimseye. En çok da kendime; kendimi asla sevemeyeceğim.

Arkadaş, akraba, sevgili, eş, dost. Hepinize yaptığınız hataların sahici tokadını kendisini sevemeyen insanlar atacak; belki bir gün. İçleri sevgisizlikten betonlaşmış insanlar yürüyüp gidecek hayatlarınızdan her seferinde sanki hadleriymiş gibi. Ben yürümüştüm. Yürürken yol üzerinde çarptığım omuzların çürükleriyle dolu tenim, baş döndüren bir morluk her biri.

En çok sevdiğim insanların dikili dudaklarından, tıkalı kulaklarından ve mühürlü göz kapaklarından çok çok öpüyorum, vicdanınıza selamlar; anlayana.

Yorumlar