Bir ünlem meselesi

Gidişini izlemekten önüme bakamadım. Cehenneme dahi gitsen benden yana yanamayacaksın. Benden yana yanmanı nasıl da isterdim haberin yok. Mantığım kalbimle tamamen kutuplaşırken nasıl da üşüdüm ben, haberin yine yok. Tüm paramı sana yatırmış olmanın çaresizliğiyle elimdeki değer etmeyen kartlara bakarken ağladı bu gözler. Bu beden pek çok yaraya aşina, pek çok bakışa maruz. Bu kalp en çok sana kervansaraydı, haberin olmadı. Seni koyamadığım her yere tünedin tüm acımasızlığınla. Sana konduramadığım tozlar her sokak başında kaçıyor gözlerime.

İpin ucundan tutacağını bilsem inceldiği yerden öyle bir kopartırdım ki. Bu araf öldürürdü seni de beni de yoksa. Tutunduğum dal kırıldığında beni tutmak yerine nereye düşmem gerektiğini gösterdin nasıl da gamsızca. Ne halim varsa görmeye devam ediyorum hunharca.

Acılar taze, acılar derin mi derin. Acılar bitmek bilmeyen yollarda önümü tıkayan çukur. Ben kendimi sana anlatamayacak kadar yorgun. Parmak uçlarım kırık, gözbebeklerim çizik. Hayatım sonu gelmeyen üç noktalar kümesi.

Sen bana soru işareti; ben sana ünlem.
Ben sana nokta hariç tüm işaretler.

Yorumlar