Yıldırım

İçime çektiğim nefes ile onu vermek arasindaki kısalık ölçüsünde bir giriş yapmıştın, hiç unutmam. Kendimi kapattiğim odalarimin tüm kapılarını tek tek çalmıştın. Öyle bir çalış ki evde yok numaramı bile yutmadın. Bir o kadar memnun bir o kadar da şüpheciydim. Bir şeyler komusunda şüphe etmek en basiti ve kulağa ne kadar korkakça geliyor farkındayım ancak bir şeylerin basitleşmesi için tüm gücümle çabaladığım zamanlarım olmuştu. Kendimi anlatmak konusunda hiçbir zaman iyi olamadim. Bu, hâneme yazılan negatifliklerin başını çekiyor belki de. Belki de anlatamadığım tüm benlikler birer birer kaçtı son bir ayda benden, inan haberim yok. Varlığın öyle hissedilesi ki başka bir olguya ihtiyaç duymaya yüzüm yok inan. Öyle bir sensin ki bana; senin için kelimelerimi öldürmeye gönlüm razı olmaz asla. Yıldırım etkisinde bir insan ve öyle bir insan ki uğruna adadığım tüm mutluluklarımı taç yapıp saçlarıma takıyor.

Saçlarım gözüme hiç bu kadar güzel gelmemişti.

Yorumlar