Sıcak kargaşa

Düşünüp düşünüp kendi halime ağlıyorum. Kendi cenazemde kendi ağıtlarımı yakıyorum neden diye sormayın anlatmaktan korkarım. Bu korku neler yaptırır insana ve neler yaptırmaz gel otur da konuşalım karşılıklı belki anlarsın.

Yürüyüş yolumdaki tüm ağaçları kökünden söküveriyor bir bakış ve bazen de baş aşağı kendi zavallılığıma bakarken buluyorum kendimi. Fazla dönüşlü bir yürüyüş bu, nefesimi tuttuğum yerde tekrar soluklanıyorum sanki.

Bir miktar acı aldım kendime sonra da çoğalttıkça çoğalttım. Bir nokta kadar acı nasıl böylesine acıtır manyak mıyım neyim. Manyattılar. Günlerden ne sorusuna dahi cevap veremiyorum. Ben baktığım yerde kimseyi bulamıyorum. Aradiğim tüm yollarda bir karmaşa görüyorum. Çektiğim her nefeste bir parça daha ölüyorum. Hissetmeye çalıştığım her dakika biraz daha hissizleşiyorum. Ben artık ne yaptığımı bile bilmiyorum. Filmin sonunda yoruldum.

Güneş ufukla sevişti bir kez daha ben görmedim. Yelkovan bir sonraki turuna başladı benim umrumda değil. Sanki kendimi kendim geçe durmuş zaman ve romandaki tüm karakterler o saniyede intihar etmişler bir bir. Sayfanın bilmem kaçıncı sayfasındayken kitap ayracım kendini küle çevirmiş ruhum duymamış.

Yeter dediğim anlar yetmeyenleri çoktan geçti.
Yetmeyen anılarımın son kullanma tarihini miladım ilan ediyorum.

Yorumlar