Yazık edilenler

En güzeli sensin dediğim insanlar daima en çirkin boşluklar bırakarak yürüdüler hayatımdan sanki marifetmiş gibi. Biraz da şu yöne üzüleyim de küsmesin diye düşündürttüler bana. Bunun hissettirdiği can sıkıntısı cam kırıkları misali batıyor derime her defasında.

Verilen sözleri geçin ve orada durun. Sözleri bırakın koskaca insanları çiğniyor kimileri sanki hiç varolmamışlarcasına. Ben kimilerinin hayatında sadece insancık olmuş olmalıyım yoksa bu denli yok sayılabiliyor olmamın başka bir mantıklı açıklaması yok. Mantık şu aralar en çok ihtiyaç duyduğum olgu.

Çok yazık edildi. Bir takım duygular kesilip atıldı hiç hissedilmemiş gibi ve her gece atar damarıma pipet sokulup içildi. Çok yazık ettim. En yazık da sana oldu. En yazık sensin, yazıkların yazığı falan olman lazım çünkü zavallılığını anlatsam düşüp bayılırsın.

Biraz da şu yöne sevseydim her şey daha güzel olacaktı belki de ama bunu asla bilemeyeceksin. Sana layık olamayan sevgim için tekrar özür diledim hatırandan ve tüm duygularımı çöpe tıkıştırdım. Okunduğu kadar canice değildi hatta bir miktar trajik olduğunu bile söyleyebilirim sana çünkü bunu yaparken ağladım. Ağlamaktan ne kadar nefret ettiğimi bilemezsin.

Hiçbir şey olmamış gibi davranmak imkansız değil ama bu yolu seçmek hem ayıp hem de korkakça olurdu benim için. Beraber oturduğumuz bankları tek tek ateşe vermek istemem delilik midir bilemiyorum yine de güzel olurdu ara sıra içimdeki psikopata yenilebilseydim. Dışavurum.

Dışıma vurmak istediğim pek çok şey var. Onun yerine yumruklarımı duvarlara vuruyorum çünkü bu en basiti.
Çünkü sen basitsin.
Çünkü hissettiğin her şey çok basitti.
Benim duygularımı da basitleştirdin.
En sonunda "biz" olabildik sanırım.
Şimdi biz, basitiz.




Yorumlar