Bu da senin olsun

Yine rüzgar alip götürmüş beni gibi bir his. Kendimi astiğim kornişler tek tek sökülmüş senin tarafindan ve ben de sana üç ayak olmuşum sanki. Ayak parmaklarimdan tut ellerimdeki damarlara dek her yanim acı içinde.

Sen diyorum, nasıl da güzel yapmazdin bir seyleri. Takdire şayan hareketlerdi. Aramizda kalsın, yapmamalarina bile tebessumle karsilik verirdim, senden gelecek olan her karsilik bir umuttu benim için. Şimdi de sen de beni bir an da olsa sevmişsin gibi yapıp kanayan yaralarima pansuman yapiyorum çünkü ecza dolabim boş.

Kalbimi söküp oyuncaklarimin içine tıkmışliğim vardi, sen nereden bileceksin tabi. Sana beddua etmem ya da yeter ki mutlu ol gibi hoş dileklerde de bulunmam çünkü bir bağım yok artık. Ama bir seyler isterdim ve bunlari daima kendime saklayacağim ne yazik ki.

Az önce balkona çiktim ve bulutlara baktim. Kasvetli ve sancili gorunuyorlardi, seni hatirlattilar. İçin hep karanlikti bunu sen daha iyi bilirsin, dışının ne renk olduğundan bahsetmek istemiyorum bunu da bilirsin, bilirim.

Ara sira anıyorum seni farkli yollarla. Boş bir sokakta yürürken bazen yanimda hissediyorum, november rain dinlerken gözbebeklerimin büyüdüğünü anliyorum ve odama giren tüm ışıklari panjurumla engellemek isterken bile gülümsüyorum.

Bu yazı haddinden fazla duygusal ve biraz fazla acı yüklü.

Sen bilemezsin, kestiğim tirnaklarimda bile sen varsın.

Yorumlar