Dinliyor musun, dinle.

Yaralarıma yama yapmaktan tahriş oldu cildim. O çok sevdiğin yanaklarım pürüzlü bak. Kapanmayan yaralarıma kapanmış süsü vermek organlarıma yeniden ve yeniden ve yeniden neşter vurmakla eşdeğer. İçim oluk oluk kanıyor.

Bakın bu yaraları bir bir açtılar ve sonra unuttular. Onlar sağlam. Birinin içindeki yara başka birini ne kadar etkileyebilir bana bunu açıklayın. Senin içindekiler beni etkilemişti. Senin içini alıp kendi içimde misafir etmiştim. Saçından tut ayak parmağına kadar çektiğin her tür acı içimde volkanlar patlatıyor duymuyor musun?

Seni o kadar sevdim ki dörtlükler yazdım havadaki kar tanelerine. Unutmuşum gibi yaptım. Umrumda değilmişsin gibi ve aslında artık seni hiç istemiyormuşum gibi. Çünkü başka çaresi olmayan insanların en iyi bildiği şeydir -mış gibi yapmak. Boş olduğun bir zaman sor bana.

Dışardan göründüğüm gibi değilim. Hiçbirimiz değiliz. Güclüyüm evet ama sadece kalabalıkta. Hepimiz böyleyiz. Ben sana bütün tek başınalığımla gelmiştim. Beni dinledin ama nasıl?

Bak bu yaraları tek tek açtılar ve gittiler. gitmek kahramanlıkmış gibi, bizim için en iyisi olduğuna karar verdiler sanki hadleriymiş gibi.

Mantığım kalp kapakçıklarıma ateş ediyor. Düşündüğüm tek şey bileklerin ve şakaklarımdan vuruluyorum yine.