sana anlattım aslında. biraz baksaydın gözlerime, bende güzel olan her şeyi anlattım sana. bende güzel olan her şeyle baktım çünkü sana. yemin ederim yüzünün her santimini ezbere biliyorum, her hareketini kazıdım aklıma. gözlerinde gördüğüm kendi yansımanı anlattım sana, dinlemedin. bilemezsin, çünkü bilmek istemezsin.
ne çok şeyi de istemezsin sen.
izlerken seni, ya yakalanırsam telaşıyla, sen benim istediğim her şeyi istememekle meşguldün hep. bıraksan çakılırım içine yetmiş katlı gökdelenden düşmüş gibi. bırak da çatlayayım hadi tepeden tırnağa. bıraksana.
dünyanın en güzel sesinin sakallarından çıktığını söylemedim kimseye. dünyanın en güzel kalbinin sende olduğunu da. dünyanın en uzun nehri nil falan değil, bakışların. bunu da kendime şuan söylüyorum.
çok güzel bakıyorsun bu da burada dursun.
ben konuşmam çoğu zaman. konuşamam çünkü dilim vardı kafamı kestiler. konuş benimle çünkü susman beni kolilere koyup üstüne "kırılacak" yazmakla eşdeğer. çünkü susman 3 dişli tokamın 2 dişinin kırılmasıyla aynı. susma bi işe yaramıyorum öyle.
elmacık kemiklerime sancılar giriyor ve sevmediğin bir şeyi severim diye ödüm kopuyor çünkü bu çok büyük bi ihanet olur gibi.
kendimi sevmekte tereddütlerim var. ama ben deseni olmayan her yere seni çiziyorum haberin yok.
güldüğünde dudağının kenarında oluşan çukura bir yastık atıp orda uyuyorum geceleri bundan da haberin yok.
haberin yok hiç bir şeyden.
içim ölüyor, haberin yok.
ne çok şeyi de istemezsin sen.
izlerken seni, ya yakalanırsam telaşıyla, sen benim istediğim her şeyi istememekle meşguldün hep. bıraksan çakılırım içine yetmiş katlı gökdelenden düşmüş gibi. bırak da çatlayayım hadi tepeden tırnağa. bıraksana.
dünyanın en güzel sesinin sakallarından çıktığını söylemedim kimseye. dünyanın en güzel kalbinin sende olduğunu da. dünyanın en uzun nehri nil falan değil, bakışların. bunu da kendime şuan söylüyorum.
çok güzel bakıyorsun bu da burada dursun.
ben konuşmam çoğu zaman. konuşamam çünkü dilim vardı kafamı kestiler. konuş benimle çünkü susman beni kolilere koyup üstüne "kırılacak" yazmakla eşdeğer. çünkü susman 3 dişli tokamın 2 dişinin kırılmasıyla aynı. susma bi işe yaramıyorum öyle.
elmacık kemiklerime sancılar giriyor ve sevmediğin bir şeyi severim diye ödüm kopuyor çünkü bu çok büyük bi ihanet olur gibi.
kendimi sevmekte tereddütlerim var. ama ben deseni olmayan her yere seni çiziyorum haberin yok.
güldüğünde dudağının kenarında oluşan çukura bir yastık atıp orda uyuyorum geceleri bundan da haberin yok.
haberin yok hiç bir şeyden.
içim ölüyor, haberin yok.
Yorumlar
Yorum Gönder