Siyah olmaya çalışan gri

Bu sefer yanlış hesapladım. Bu sefer bu acıya zaman biçemiyorum. Kalbim, sopası kırılmış rüzgar gülü gibi anlamsız, işlevsiz sanki. Boynu bükük.

Daha yaşamaya yeni başlamıştık öldüğümüzde. Hayallerimizi gömdüğümüzde kalplerimizi düğümlemiştik, anlayamadık. Damlaya damlaya göl olacaktın oysaki içimde sen, bu kuraklığa gözyaşım yetmiyor artık.

Her şeye rağmen sana filizlenen tarafım solmadı. Şüphe hala var oluşlarda yalniz; ben bu muyum diye sordurtuyor bana su içmelerim bile. Beni değiştiren bi şeyler var düşman gibi, biliyorsun.

Önce kızdım, sonra daha çok kızdım ve sonra kızarken kahroldum. Bunu hep yaparım. Kızarken sevseydim şimdi yanımdaydın ama ben ters bi' kızım. Çok kızgın taraftan çok acı tarafa giderken film seridi gibi geçti gözümün önünden zilyonlarca biz. Ben bile fark etmedim zararı. Sigortamız yok, geri dönüş biletimiz yok, iyileştiren merheerimiz yok, bir göz kırpışıyla her şeyi yenileyecek büyülerimiz yok. Artık bi harabeden farkımız yok. Soğuklarda can versin içimizdeki evsiz adamlar, köpekleri uyurken yanlarında.

İnceldiğim yerden bak nasıl kopacağım hazır mısın? Ben değilim. Siyah olmaya çalışan gri gibi arada sıkıştım. Sen biraz uzaksın bana, biraz sessiz, biraz unutulmuş. Sen biraz acımasızsın artık bak gör, kalbim tuzla buz.

İçimden çok kere bimemkaçlara kadar saydım ne azaldın ne arttın. Bu ne sabitlik bu ne kararlılık yahu. Cümlelerindeki noktayla vur beni hadi yeniden çünkü yapabiliyorsun. Ben seni söndürsem de sen o kadar güçlüsün ki yeniden yanıyorsun. Kaç kat zincir vurmuşum ne fayda, bak yine kaçıyorsun.


Hadi şimdi bir şeyler ol bana. Bir klasik soru farzet beni, ne yazarsan kabulüm. Kalbime giden yollara taş koyma yalnız.

Bu acıya bir kol mesafesi daha kal derdim ama kalbim yanık et kokuyor.

Koyu kırmızıyı severim, bilirsin.

Yorumlar