yüzüne bakmamamın sebepleri vardı. kocaman bir sarılış kaldı içimde bırakalım kalsın.
kendini bana sabitlediğin yerden çok uzaklaştım. geriye bakmamak ne kolay ne de zor. siyah da değil koyu yerinden bir açıklık var. geriye bakmamak bi boşluk sanki seni yutan.
istemediğim çok şey oldu ama istediğim tek şey olmamakta kararlı. bir vazgeçişi çalmaya çalışıyorum dalından. inmiyor dallar aşağıya fazla ağırlık binmemiş olsa gerek.
bu kadar sessizliği haketmemiştin, bu kadar var olmayı haketmediğin gibi. asla öğrenemediğim şeyler arasında kafam ile kalbimin açısını ayarlamak. biraz çevirsem 180° bir düz çizgi biraz sağa çevirsem 0° bak gör.
artık izini bulamadığım bi yolun kim bilir neresinden bakıyorsun bana. kalbini biraz bana getirsen çoğalırdık ama bana verebileceklerin sınırlı veya benden alabileceğin pek bir şey kalmadı, öyle demiştin.
nasıl bitsin diye düşündüm, sallanan bi sandalyede başım döndü. nasıl bitsin? iyi dileklerle mi ağız dolusu küfürlerle mi? bu hikayenin sonu yok bak. başını da siyahlara verdik gitti çoktan.
o kadar güzel şey nasıl dibi görür bunu düşünelim boş olduğun bi zaman hatırlat. beni düşünmeyi reddedişlerine kızgınlığım geçmiyor. bir gram dahi halim kalmadı bir tebessüme. kendini düşünmeyi bırakamamalarına üzgünlüğüm bitmiyor.
kirpiğine vuran ışığı affettim, yüzüne vuran rüzgara teşekkür ettim, kalbimi parçalayan sözlerine âh ettim ve havada kalan her şeye eyvallah çektim.
sadece bir cümlen dururdu sol tarafımda onu da artık s.ktir ettim.
kendini bana sabitlediğin yerden çok uzaklaştım. geriye bakmamak ne kolay ne de zor. siyah da değil koyu yerinden bir açıklık var. geriye bakmamak bi boşluk sanki seni yutan.
istemediğim çok şey oldu ama istediğim tek şey olmamakta kararlı. bir vazgeçişi çalmaya çalışıyorum dalından. inmiyor dallar aşağıya fazla ağırlık binmemiş olsa gerek.
bu kadar sessizliği haketmemiştin, bu kadar var olmayı haketmediğin gibi. asla öğrenemediğim şeyler arasında kafam ile kalbimin açısını ayarlamak. biraz çevirsem 180° bir düz çizgi biraz sağa çevirsem 0° bak gör.
artık izini bulamadığım bi yolun kim bilir neresinden bakıyorsun bana. kalbini biraz bana getirsen çoğalırdık ama bana verebileceklerin sınırlı veya benden alabileceğin pek bir şey kalmadı, öyle demiştin.
nasıl bitsin diye düşündüm, sallanan bi sandalyede başım döndü. nasıl bitsin? iyi dileklerle mi ağız dolusu küfürlerle mi? bu hikayenin sonu yok bak. başını da siyahlara verdik gitti çoktan.
o kadar güzel şey nasıl dibi görür bunu düşünelim boş olduğun bi zaman hatırlat. beni düşünmeyi reddedişlerine kızgınlığım geçmiyor. bir gram dahi halim kalmadı bir tebessüme. kendini düşünmeyi bırakamamalarına üzgünlüğüm bitmiyor.
kirpiğine vuran ışığı affettim, yüzüne vuran rüzgara teşekkür ettim, kalbimi parçalayan sözlerine âh ettim ve havada kalan her şeye eyvallah çektim.
sadece bir cümlen dururdu sol tarafımda onu da artık s.ktir ettim.
Yorumlar
Yorum Gönder