İnsan büyüdükçe endişe ettiği ya da önem verdiği konularla ilgi duyduğu şahıslar değişiyor. Her duymadığımız pişmanlıkta bir şeyler daha öğreniyoruz aslında. Sakız çiğnemekle oruç bozulur mu, dövmeden abdest geçer mi sorularının yerini Tanrı neden cehennemi yarattı, Rabb neden bu kadar gaddar soruları aldı. Küçükken yediğimiz kalem dondurmaların yerine cornettolar yerleşti. Gökkuşağını gördüğümüzde saydığımız 7 renk 3e düştü. Değerlerimiz ve kalbimizin odalarının kilitleri değişiyor devamlı.
Hiçbir zaman sallama sümük bir insan olmadım ama yine de bazen ağlamak istiyor insan. Sustuklarının gözlerinden düşmesi sevdiğin insan için fedakarlık senin içinse adeta bir cellat. Uyumaya korktuğun zamanlar olur kendini onsuz göreceğin korkusuyla. Kafanın içindeki zombi ağlamaya başladığı zaman kaçar ama insanın uykusu. Dönersin kendinle yüzleşirsin, diğer tarafa dönersin onunla karşılaşırsın. Kelimelerini avucuna sıkıştırıp uzatır sana. Onun bir avucunu doldurmayan lanet harfler senin okyanusun olur. Tuzsuz hem de, her mililitresi bakteri kaynağı.
Yatağının altındaki canavarla dost olman gereken zamanlar olur. Korkularınla sevişmen gerekir çünkü eni öldürmeyen acı seni güçlü kılar. Yabancı bir deyim vardır "Sopalar ve taşlar kemiklerimi kırabilir ama sözler beni yıldıramaz" diye. Oh, ma chérie, öyle bir yıldırır ki seni, acıta acıta beller ananı.
Eğer canını yakıyorsam bazı bazı beni unutmandan korktuğum içindir çünkü bilirim acıdır geçmişi yaşatan. Yine de sen benim geçmişimsin, şimdiki zamanımsın ve geleceğim olmasını istediğimsin. Senin için aşkımı doğallıktan uzaklaştırdım. Kırmızıya boyadım hazlarımı, beklentilerimi geriye taradım, ve mantıksız davranmama kimi zaman izin versin diye beynimin dilini sıkıca bağladım.
Seni sevmek güzel çünkü. Çünkü sen güzelsin. Çünkü benimsin ve benim olman, olman gereken en güzel şey. Çünkü biz güzeliz sadece 'biz' olduğumuz için.
Hakkımı yeme, ben de güzelim. Çünkü seninim ve senin olmak başıma gelen en güzel şey.
Hiçbir zaman sallama sümük bir insan olmadım ama yine de bazen ağlamak istiyor insan. Sustuklarının gözlerinden düşmesi sevdiğin insan için fedakarlık senin içinse adeta bir cellat. Uyumaya korktuğun zamanlar olur kendini onsuz göreceğin korkusuyla. Kafanın içindeki zombi ağlamaya başladığı zaman kaçar ama insanın uykusu. Dönersin kendinle yüzleşirsin, diğer tarafa dönersin onunla karşılaşırsın. Kelimelerini avucuna sıkıştırıp uzatır sana. Onun bir avucunu doldurmayan lanet harfler senin okyanusun olur. Tuzsuz hem de, her mililitresi bakteri kaynağı.
Yatağının altındaki canavarla dost olman gereken zamanlar olur. Korkularınla sevişmen gerekir çünkü eni öldürmeyen acı seni güçlü kılar. Yabancı bir deyim vardır "Sopalar ve taşlar kemiklerimi kırabilir ama sözler beni yıldıramaz" diye. Oh, ma chérie, öyle bir yıldırır ki seni, acıta acıta beller ananı.
Eğer canını yakıyorsam bazı bazı beni unutmandan korktuğum içindir çünkü bilirim acıdır geçmişi yaşatan. Yine de sen benim geçmişimsin, şimdiki zamanımsın ve geleceğim olmasını istediğimsin. Senin için aşkımı doğallıktan uzaklaştırdım. Kırmızıya boyadım hazlarımı, beklentilerimi geriye taradım, ve mantıksız davranmama kimi zaman izin versin diye beynimin dilini sıkıca bağladım.
Seni sevmek güzel çünkü. Çünkü sen güzelsin. Çünkü benimsin ve benim olman, olman gereken en güzel şey. Çünkü biz güzeliz sadece 'biz' olduğumuz için.
Hakkımı yeme, ben de güzelim. Çünkü seninim ve senin olmak başıma gelen en güzel şey.
Yorumlar
Yorum Gönder